Serum, sarımsı berrak renkte, hafif şurup kıvamında bir sıvıdır. Serumun plazmadan farkı ise içerisinde fibrinojen bulunmamasıdır. Fibrinojen, pıhtılaşma esnasında parçalanarak fibrin oluşturur. Fibrin, tel tel yapı oluşumu ile kan hücrelerine sarılarak kanda pıhtılaşmayı sağlar. Bu nedenle, serumda fibrinojen bulunmaz.

Serumun içeriğinde bulunan kimyasal bileşiklerin bilinmesi oldukça önemlidir. Çünkü bu bileşikler, çeşitli hastalıklara göre değişiklik gösterebilir. Serum, kişinin kanından ayrıştırılarak elde edilir ve bu süreçte kullanılan yöntem, santrifüj işlemi ile dönme prensibidir. Kan ile ilgili olarak, serum adıyla bilinen başka çözeltiler de vardır. Bunlardan biri de izotonik sodyum klorür çözeltisidir. İzotonik sodyum klorür çözeltisi, %0.9 oranında sodyum klorür ve enjeksiyonluk su içerir. Serumun uygulanması esnasında tüm asepsi kurallarına uyulması gerekir.

Serumun içeriğinde bulunan esas madde, hayvan kanının çeşitli işlemler sonucunda ayrıştırılması ile elde edilir. Bu süreçte, serum içerisine metabolizma için yararlı maddeler ve çeşitli koruyucu maddeler eklenir. Ancak, tüm serumlar hayvan kanından üretilmez. İçeriğinde antikor bulunan serumlar, hayvan kanı vasıtasıyla üretilir. Tüm hastalara verilen ve bilinen normal serumlar, laboratuvar ortamında üretilmiş serumlar olup, içerisinde şeker, su, tuz, aminoasit gibi vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddeleri bulunur.

Serum, genel olarak hayvan kanından üretilen, içerisinde antikorlar taşıyan ve pasif bağışıklık kazanımı için kullanılan kan sıvısına verilen isimdir. Serum, hastalığı önleyici değil, tedavi edici özellik taşır ve hastaya pasif bağışıklık sistemi kazandırır.

Bir serum içeriği hazırlanırken uygulanan temel prensip, serumun hazırlanması esnasında içeriğinin belirlenmesi ve hangi mikroba karşı üretileceğinin bilinmesidir. Üretilecek olan serum, belirli mikroplardan alınan ve özel şekilde üretilmiş antijenler ile bir hayvana, genellikle atlara enjekte edilerek elde edilir. Hayvanda bu mikroplara karşı bağışıklık sağlandıktan sonra, hayvanın kanı alınır ve içerisindeki serum kısmı ayrıştırılır. Elde edilen serum, kapalı şişeler veya ampuller içerisinde depolanır. Serum, mikropların zehirli etkilerini gidermek amacıyla, içeriğinde bulunan maddeler ile hazır hale getirilir ve gerektiğinde insanlara enjekte edilir.

Serum, bazı hastalıklarda da tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Örneğin, difteri hastalığına yakalanan bir çocuğa, difteri mikrobunun toksinlerini gidermek için difteri serumu enjekte edilir. Bu serum, hastalığın iyileşmesini sağlar.

Serumlar, içeriğine bağlı olarak farklı bileşenler içerebilir. Binde dokuz serum fizyolojik tuzu, şeker, aminoasit ve protein gibi maddeler bulunabilir. İlk yardım esnasında genellikle şeker içeren serumlar kullanılır. Serumlar, devlet sağlık kuruluşlarında ve birçok özel sağlık kuruluşunda uygulanmaktadır. Ayrıca, büyük hastanelerde, özellikle üniversite hastanelerinde, günlük yaklaşık 15.000 civarında serum uygulanmaktadır. Serumlar, aşılar gibi hastalıklardan önce değil, hastalık anında uygulanan sıvılardır.