Hastanelerde tedavi gören birçok kişiye serum tedavisi uygulanır. Ancak, birçok kişi serumun ne olduğunu bilse de, çeşitlerini, içeriğini ve olası yan etkilerini tam olarak bilmeyebilir. Serum, kanın pıhtılaştıktan sonra ortaya çıkan berrak renkli sıvıya verilen isimdir. Kan, vücut dışına alınıp bir cam şişe içine konulduktan bir süre sonra pıhtılaşmaya başlar. Bu durum, kanın içinde bulunan fibrinojen denilen plazma proteinlerinin erimeyen fibrin şekline dönüşmesinden kaynaklanır. Kan içerisindeki hücreler bu fibrin içinde durur ve pıhtılaşma süreci tamamlanır. Bir litrelik kanda yaklaşık 400 gram serum bulunur. Serum, vücuda enjeksiyon veya intravenöz yolla verilir ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılır. İmmünoloji bilimi serumları iki gruba ayırmaktadır.

Hayvanlardan üretilen serumlardaki proteinler, insan vücudu için yabancı olduklarından, bu tür serumlar enjekte edildiğinde vücutta karmaşık ve hızlı reaksiyonlar gerçekleşebilir. Bu reaksiyonlar sonucunda bazı kişilerde klinik belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin tümüne "serum yan etkileri" veya "serum reaksiyonları" denir.

Serum, kandaki antikorların hastalıklarla savaşması şeklinde, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır. Serum kullanılan hastalıkların en bilinenleri arasında çocuk felci, tifüs, kuduz, boğmaca, tetanos, akrep sokması, dizanteri, kolera, şarbon, mantar zehirlenmesi, veba, difteri, yılan sokması ve kangren sayılabilir. Hastalık mikroplarının vücuda alınmasından sonra uygulanan serum, hastalıkların iyileştirilmesinde önemli bir rol oynar. Ayrıca, serum tıpta başka amaçlarla da kullanılır. Örneğin, ameliyat sonrası su kaybı veya kan kaybı yaşayan hastalara damardan verilen ve içinde besleyici maddeler veya tuzlar bulunan sıvılar da serum olarak tanımlanır.